WwW.TuRk.FoRuM7.BiZ

[Cinsiyet: Burç: Hayvan: Yaş : 31 Kayıt tarihi : 22/10/08 Mesaj Sayısı : 88 Nerden : Elazıg İş/Hobiler : Ögrenci Lakap : Ronaldo İtibarİtibar: 100]

Kocasının ölümüne sebebiyet vermekten tutuklanan Suzan Aksoy’un cezaevine girişiyle başlayan ‘Parmaklıklar Ardında’, ilk defa mahkumiyetle ve mahkumlarla tanışan bir kadının gözünden, bizi yeni bir dünyaya sokar... Tarih öğretmeni Suzan’la birlikte hepimizin her an geçebileceği bir eşiği aşar ve cezaevinin kendi içinde kuralları olan acımasız dünyasıyla yüzyüze geliriz. Bir yandan şiddete dayalı kuralların geçerli olduğu bu alem, bir yandan da aşkların, hayallerin yaşandığı bir dünya haline gelir....

2.Bölüm Özeti...

CEZAEVİNE YENİ MÜDÜR GELİYOR!

Kadınlar koğuşundaki patlamanın ardından yangın çıkmıştır. Gülten bu durumu bahane ederek operasyon düzenlemek ister. Ancak Tahsin’in yaralı olması işleri karıştırır. Gülten Doktor Tarık’ın içeri girmesine izin vermek zorunda kalır. Suzan Hayriye’ye yardım etmek için kendini toparlamıştır, diğerlerinin ondan beklemediği bir kararlılık gösterir. Tahsin ve Hayriye’nin hastaneye yollanmasının ardından operasyon emrini veren Gülten yine hüsrana uğrayacaktır. Kargaşanın ortasında, yanında bakanlık görevlisi ile gelen Handan cezaevi yönetimini devralır ve mahkumlarla uzlaşma yolları arar. “Bütün dünyanın gözü üzerimizde, mahkumlara şiddet uygulanmayacak” gibi Gülten’in karşı olduğu düşünceleri dile getiren Handan, Nur ve Aliye’yi koğuş sorumlusu kabul etmeye de hazırdır. Gülten’le Handan arasındaki mücadele daha ilk geceden kıyasıya bir şiddetle patlak verirken, Handan bu yeni çevrede kendini kabul ettirebilmek için müttefikler arar. Gülten’den farklı görünen infaz memuru Semra’yı kazanmaya çalışır. Asıl önemlisi, yumuşacık sesi ve şefkatli tavrıyla ona hemen yakınlık gösteren Doktor Tarık acaba güvenebileceği birisi midir?

3.BÖLÜM ÖZETİ

SORUNLAR BİTMEK BİLMİYOR...


Filiz’i yakalama planları yapan Gülten’in başı nasıl derde girecek?
Çocukları görüşe gelmeyen Suzan, geçirdiği sinir krizi yüzünden geceyi revirde geçirecek. Bu ilginç gece acaba nasıl bitecek? Kısa sürede izleyenleri ekrana bağlayan “PARMAKLIKLAR ARDINDA” merakla beklenen üçüncü bölümüyle Perşembe akşamı atv’de! Sakın kaçırmayın!

Handan koğuşta çıkan yangına ve Tahsin’in ölümüne neden olanları bulmak üzere savcının yürüttüğü soruşturmaya destek olur. Ancak yöntem konusunda savcı ile görüş ayrılığına düşmeleri gecikmez. Bu durum aralarındaki mesafenin giderek açılmasına neden olacaktır. Handan koğuş içinden destek ararken Serpil ve Aylin’le de konuşur ancak Aylin fazla zeki ve dolayısıyla tehlikeli görünür. Serpil’in aklı ise genç sevgilisinin görüşe gelip gelmeyeceğine takılmıştır, başka şeyle ilgilenecek hali yoktur. Görüş gününü heyecanla bekleyen birisi daha vardır: Kayınvaldesinin çocuklarını getireceğine inanan Suzan. Tahsin’in dolabında bulduğu uyuşturucuyu yem olarak kullanıp Filiz’i yakalama planları yapan Gülten ise başını derde sokacaktır. Handan eline geçirdiği kozla Gülten’i mahkumların arasına yollamak ister ama bunu başarıp başaramayacağını cezaevinin karmaşık güç dengeleri belirleyecektir. Suzan çocuklarının görüşe gelmeyişi yüzünden kasılır ve ağır bir sinir krizi geçirerek revire kaldırılır. Suzan’a yatıştırıcı bir iğne yapan Tarık gece onun revirde kalmasına izin verecek ve bu da yeni sorunların başlangıcı olacaktır.

4.bölüm

Gülten artık parmaklıklar ardındadır. Bu arada Filiz’in şansı yaver gider, uyuşturucu paraları aramada Nur’un ranzasından çıkınca suç onun üzerine kalır. Gülten karantina hücrelerinde Filiz ve Nur ile komşu olmuştur. Semra Gülten’i bu durumdan kurtarmak ister ve Handan’la konuşur ancak Handan taviz vermez. Koğuş aramasında Tahsin’i öldüren aletin bir benzerini ele geçiren Semra Handan’a karşı savcı ile işbirliği yapmaya meyleder. Bu durum Handan’ın yalnızlığını arttırır. Suzan’ın revirde kalması nedeniyle Doktor Tarık’la tartışan Handan zor günler geçirmektedir. Tarık onun herkese karşı mesafeli olduğunu söylemekte ve başlangıçtaki yakınlık kurma isteğini yitirmiş görünmektedir. Oysa Tarık, Suzan’a yardım etmek için elinden geleni yapmakta ve cezaevi psikoloğunu da bu çabaya katmaktadır. Psikolog ile haftalık görüşme planı yapan Suzan içine düştüğü umutsuzluktan yavaş yavaş sıyrılmaya başlayacaktır. Hayriye ise yaklaşan tahliyesinden ötürü heyecanlıdır. Kurtulma ümidi olmayan ve daha çok acı çekmek istemeyen üç hastasını öldürdüğü ve bunların birinden menfaat sağladığı gerekçesiyle müebbet hapse mahkum olan başhemşire Hayriye, genç bir anne olarak girdiği cezaevini ortayaşlı bir anneanne olarak terketmektedir.

5.BÖLÜM ÖZETİ
GERÇEKLER ORTAYA ÇIKIYOR...

Hayriye dışarıdaki macerasına Pala’nın yerinde çay içerek başlar. Sonra sahile inip yıllardır sadece sesini işittiği dışardaki deli dalgalara yakından bakar.

Bu sırada Aliye ve Nazlı Tahsin cinayeti nedeniyle yanyana hücrelerde çile doldurmaktadırlar. Nazlı’nın sorguya götürülmesini fırsat bilen Gülten Aliye’ye eziyet ederken Handan durumu görür ve Gülten’i uzaklaştırır. Aliye Handan’a Tahsin’le ilgili öyle bir şey söyler ki Handan dehşete kapılır. Handan’ın durumunu farkeden Tarık onu deniz kenarında yürüyüşe götürür ve Nazlı’nın geçmişini anlatır. Handan Nazlı’ya yardım edemediği için üzülür ve duruma el koymak ister ama savcı buna izin vermez. Savcı cinayeti aydınlatmak için eski istihbaratçı Perihan’dan yardım ister.


Bu sırada Anna’nın uyuşturucu krizleri artmış, daha ilk kuryeliği sırasında yakalandığı havaalanındaki aramaya dair kabusları sıklaşmıştır. Ona ne psikolog ne de doktor Tarık yardımcı olabilmektedir.


Koğuştaki boşluğu her geçen gün biraz daha artarak farkedilen Hayriye ise İstanbul’a varmıştır ancak yaşadıklarıyla mektuba yazdıkları bambaşkadır. Hayriye Suzan’a cesaret vermek için dışarıya dair iyi şeyler anlatadursun, çocuklarıyla ilgili aldığı son bir kötü haber Suzan için bardağı taşıran damla olur.

6.BÖLÜM ÖZETİ:

Hayriye Suzan’ın başına gelenlerden habersiz olarak dışarda onun kayınvaldesine gitmiştir. Hayriye’yi üzmek istemeyen kadınlar onun dışarıdan iyi haberler yazmaya çabalayan mektubuna aynı biçimde karşılık verirler. Oysa içeride durum parlak değildir. Savcı Aliye ve Nazlı’nın hücre cezasına son vermiştir ama bu karara neden olan kuşkuyu şimdilik yalnızca Semra ve savcı bilmektedirler. Durumdan habersiz olan Handan Nazlı ve Aliye’ye yardım etmek isterken kendini onların sorunlarına kaptırır.

Bu arada Aylin onu terketme kararını bildiren sevgilisinden aldığı mektupla yıkılır ve depresyona girer. Bu olayın arka perdesini sürpriz bir biçimde yalnızca Handan’a anlatır ve bu da Handan’ın çaresizlik duygusunu arttırır. Handan’ın bu sorunlara dair konuşmak yerine büsbütün içine çekilmesi sonunda Doktor Tarık’ı uzaklaştırır.

Koğuştakiler ise her zamanki gibi kah Nur’un katı disiplini, kah Şebo ile Serpil’in erkeklere dair muhabbeti arasında günlerini geçirirken Aylin’in beklenmedik tepkisi bu gidişi kesintiye uğratır. Öte yandan Filiz en sonunda uyuşturucu akışını yeniden başlatacak bir yol bulmuş ve bu durum en çok Anna’yı sevindirmiştir.

Dışarda ise Nur’un kızı Nurgül ile Aliye’nin kardeşi Özgür arasında beklenmedik bir ilişki gelişmektedir. Ama asıl beklenmedik olan Nazlı’nın en sonunda Aliye’ye söylediği sırdır. Aliye’nin öfkesi, dışardaki deli dalgalarla yarışırcasına cezaevinin duvarlarını inletir. Nazlı bu sırrı ne kadar saklayabilecektir?

7.Bölüm Özeti

Aliye Nazlı’nın hamile olduğunu öğrenince çılgın gibi koğuş kapısını tekmelemeye başlamıştır. Handan’la görüşmeyi başaran Aliye, ona Tahsin’in tecavüzünü hatırlatır ve Nazlı’nın durumunu söyler. Handan Doktor Tarık’la birlikte Nazlı’ya yardım çaresi ararken savcının farklı planları vardır.

Hastaneden dönen Suzan’ın kızıyla ilk kez telefon konuşması yapabilmesi Zehra’nın hikayesinde beklenmedik gelişmelere yol açar. Bu sırada Aylin hücreden çıkarılır ve koğuşa geri gelir. Geçirdiği kürtajların kötü anısıyla hücredeki gecenin travmasını yaşayan Aylin Nur’un baskısına dayanamaz. Otoritesinin sarsılmasına izin vermeyen Nur ise Aylin’i dövdürür. Gülten’in Nazlı’ya gizlice gebelik testi yaptığını öğrenen Handan onu uzaklaştırır. Fakat Gülten’in test sonucunu Nur’a yetiştirip onu kışkırtmasını engelleyemez. Olay duyulduğunda koğuşta ortalık iyice karışır.

8.BÖLÜM ÖZETİ
TARIK HANDAN’A KARŞI OLAN DUYGULARINI AÇIKLAYABİLECEK Mİ?

Handan’a duyduğu yakınlığı bir türlü dile getiremeyen Tarık, sonunda Handan’ı evine davet eder. Acaba Dr.Tarık duygularını Handan’a açabilecek midir? Özgür ve Nurgül’u tam yakınlaşmışken ayrı düşüren ne olacaktır? Görüş günü büyük bir hevesle kocasını bekleyen Zehra’ya görüş sonrası ne gelecektir?


Nazlı Gülten’in ona gizlice gebelik testi yaptığını ve düşük yapsın diye onu tuvalette dövdüğünü açıklar. Aliye öfkesinden deliye döner ve Nazlı’ya haraket eden Nur’un üzerine saldırır. Çıkan kavga üzerine koğuşa gelen Handan teftiş isteyeceğini söyleyerek koğuşu yatıştırır. Ancak Handan’ın işi zordur. Savcı teftişi engellemek için elinden geleni yapmakta ve Handan’ın açığını aramaktadır. Bu arada Tarık Suzan’ın kolundaki ve sırtındaki sigara yanıklarını gerekçe göstererek davasının yeniden görülmesi için uğraşır. Suzan için bir dilekçe yazmak üzere Handan’dan yardım ister.

Tiyatro salonunun onarımı ve burada kadın koğuşlarının bir oyun sergilemesi girişimi de bir yandan sürmektedir. Handan ve Tarık hep olduğu gibi işle ilgili konularda birbirlerine destek olurlar ancak aralarındaki yakınlığı dile getirecek bir ortam bulamazlar. Tarık bu döngüyü kırmaya karar verir ve Handan’ı evine davet eder.

Bir diğer ikili Özgür ve Nurgül de tam yakınlaşmışken ayrı düşerler. Görüş günü Aliye ve Nur’u ziyaret ettikten sonra birlikte Özgür’ün evine giderler ama Nurgül ertesi sabah sessizce kaçıp gider.

Kocasının geleceği umuduyla görüşü hevesle bekleyen Zehra’ya gelen giden olmaz ama görüş sonrası Zehra’nın hiç beklemediği bir şey gelir.

9.BÖLÜM ÖZETİ
FİRAR

Oğlu Hasan’ın hayatta olduğunu öğrenen Zehra, oğluna kavuşabilecek mi?
Beray isimli mahkumun firar planı nasıl sonuçlanacak? Bu olay Handan’ın yönetimle ilgili düşüncelerini nasıl etkileyecek?


Zehra oğlu Hasan’ın resmini görünce onun hayatta olduğunu anlar, karmaşık duygularla aşırı tepkiler verir. Koğuşta kargaşa sürerken Nazlı ranzasından iner, sakince Zehra’nın yanına gider ve ona bir tokat atar. Zehra şaşkınlıktan susar. “İyi işte der” Nazlı, “Bak oğlun yaşıyormuş. Çık burdan, git onu al, sinir etme insanı”. Bu Nazlı’nın Zehra’dan özür dileme biçimidir. Zehra’nın hatırladığı bir isimden yola çıkan polis Semra’nın yardımıyla Hasan’ın izini bulur. Zehra’nın oğluna kavuşabilmesi için hastanede kan testi yapılması ve çocuğun ona ait olduğunun belirlenmesi gerekmektedir. Ancak yan koğuştaki mahkum Beray’ın firar planı nedeniyle hastane yolculuğu beklendiği gibi gelişmez. Yeni gelen gardiyan Cengiz’in görünürdeki sertliği altında yatan ak-kara mantığını hızla çözen Beray, onun bir anlık saflığından yararlanarak kaçma planını hayata geçirecek ve bu olay Handan’ın yönetimle olan daha önceki çelişkilerini hiç beklenmedik bir biçimde etkileyecektir.

10.BÖLÜM ÖZETİ

HANDAN’IN YETKİLERİ KISITLANIYOR

Müfettiş gelmeden eski hesapları kapatmak isteyen savcı, firar olayını gerekçe göstererek Handan’ın yetkilerini kısıtlar, hastaneye gidişleri engeller. Ancak Handan, savcıya rağmen kanama geçiren Nazlı’ya hastane izni verince işler çığrından çıkar...


Zehra’nın oğlu Hasan’a kavuşamadan yaralandığı ve hastanede can çekiştiği haberi koğuşta bomba gibi patlar. Suzan Zehra’ya eziyet ettikleri için koğuştakilere çok öfkelidir. Nur’a bile karşı çıkmayı göze alır. Nur Zehra’nın elini ütü makinesinde yaktığı olayın anısıyla kızının yüzünün birbirine karıştığı kabuslar görmekte ve kendini çok kötü hissetmektedir. Görüşe gelen Nurgül’ün durgunluğu Nur’u büsbütün kaygılandırır. Görüş sonrası fenalaşır. Özgür’ün Nurgül’le ilişkisini açık görüşte öğrenen Aliye ise bu durumu Nur’u büsbütün sinir etmek için kullanır. Bu arada Gülten savcıyı arkasına almış olmanın güveniyle büsbütün saldırgan davranmaktadır. Müfettiş gelmeden eski hesapları kapatma kaygısındaki savcı firar olayını gerekçe göstererek Handan’ın yetkilerini kısıtlamış, hastaneye gidişleri engellemiştir. Durumu sallantıya giren Handan öfkesini Tarık’tan çıkarır. Nazlı’nın çocuğunu düşürmek için ranzadan atlayıp kanama geçirmesi üzerine Handan savcıya rağmen hastane izni verir ve işler çığrından çıkar.

Kocasının ölümüne sebebiyet vermekten tutuklanan Suzan Aksoy’un cezaevine girişiyle başlayan ‘Parmaklıklar Ardında’, ilk defa mahkumiyetle ve mahkumlarla tanışan bir kadının gözünden, bizi yeni bir dünyaya sokar... Tarih öğretmeni Suzan’la birlikte hepimizin her an geçebileceği bir eşiği aşar ve cezaevinin kendi içinde kuralları olan acımasız dünyasıyla yüzyüze geliriz. Bir yandan şiddete dayalı kuralların geçerli olduğu bu alem, bir yandan da aşkların, hayallerin yaşandığı bir dünya haline gelir....

2.Bölüm Özeti...

CEZAEVİNE YENİ MÜDÜR GELİYOR!

Kadınlar koğuşundaki patlamanın ardından yangın çıkmıştır. Gülten bu durumu bahane ederek operasyon düzenlemek ister. Ancak Tahsin’in yaralı olması işleri karıştırır. Gülten Doktor Tarık’ın içeri girmesine izin vermek zorunda kalır. Suzan Hayriye’ye yardım etmek için kendini toparlamıştır, diğerlerinin ondan beklemediği bir kararlılık gösterir. Tahsin ve Hayriye’nin hastaneye yollanmasının ardından operasyon emrini veren Gülten yine hüsrana uğrayacaktır. Kargaşanın ortasında, yanında bakanlık görevlisi ile gelen Handan cezaevi yönetimini devralır ve mahkumlarla uzlaşma yolları arar. “Bütün dünyanın gözü üzerimizde, mahkumlara şiddet uygulanmayacak” gibi Gülten’in karşı olduğu düşünceleri dile getiren Handan, Nur ve Aliye’yi koğuş sorumlusu kabul etmeye de hazırdır. Gülten’le Handan arasındaki mücadele daha ilk geceden kıyasıya bir şiddetle patlak verirken, Handan bu yeni çevrede kendini kabul ettirebilmek için müttefikler arar. Gülten’den farklı görünen infaz memuru Semra’yı kazanmaya çalışır. Asıl önemlisi, yumuşacık sesi ve şefkatli tavrıyla ona hemen yakınlık gösteren Doktor Tarık acaba güvenebileceği birisi midir?

3.BÖLÜM ÖZETİ

SORUNLAR BİTMEK BİLMİYOR...


Filiz’i yakalama planları yapan Gülten’in başı nasıl derde girecek?
Çocukları görüşe gelmeyen Suzan, geçirdiği sinir krizi yüzünden geceyi revirde geçirecek. Bu ilginç gece acaba nasıl bitecek? Kısa sürede izleyenleri ekrana bağlayan “PARMAKLIKLAR ARDINDA” merakla beklenen üçüncü bölümüyle Perşembe akşamı atv’de! Sakın kaçırmayın!

Handan koğuşta çıkan yangına ve Tahsin’in ölümüne neden olanları bulmak üzere savcının yürüttüğü soruşturmaya destek olur. Ancak yöntem konusunda savcı ile görüş ayrılığına düşmeleri gecikmez. Bu durum aralarındaki mesafenin giderek açılmasına neden olacaktır. Handan koğuş içinden destek ararken Serpil ve Aylin’le de konuşur ancak Aylin fazla zeki ve dolayısıyla tehlikeli görünür. Serpil’in aklı ise genç sevgilisinin görüşe gelip gelmeyeceğine takılmıştır, başka şeyle ilgilenecek hali yoktur. Görüş gününü heyecanla bekleyen birisi daha vardır: Kayınvaldesinin çocuklarını getireceğine inanan Suzan. Tahsin’in dolabında bulduğu uyuşturucuyu yem olarak kullanıp Filiz’i yakalama planları yapan Gülten ise başını derde sokacaktır. Handan eline geçirdiği kozla Gülten’i mahkumların arasına yollamak ister ama bunu başarıp başaramayacağını cezaevinin karmaşık güç dengeleri belirleyecektir. Suzan çocuklarının görüşe gelmeyişi yüzünden kasılır ve ağır bir sinir krizi geçirerek revire kaldırılır. Suzan’a yatıştırıcı bir iğne yapan Tarık gece onun revirde kalmasına izin verecek ve bu da yeni sorunların başlangıcı olacaktır.

4.bölüm

Gülten artık parmaklıklar ardındadır. Bu arada Filiz’in şansı yaver gider, uyuşturucu paraları aramada Nur’un ranzasından çıkınca suç onun üzerine kalır. Gülten karantina hücrelerinde Filiz ve Nur ile komşu olmuştur. Semra Gülten’i bu durumdan kurtarmak ister ve Handan’la konuşur ancak Handan taviz vermez. Koğuş aramasında Tahsin’i öldüren aletin bir benzerini ele geçiren Semra Handan’a karşı savcı ile işbirliği yapmaya meyleder. Bu durum Handan’ın yalnızlığını arttırır. Suzan’ın revirde kalması nedeniyle Doktor Tarık’la tartışan Handan zor günler geçirmektedir. Tarık onun herkese karşı mesafeli olduğunu söylemekte ve başlangıçtaki yakınlık kurma isteğini yitirmiş görünmektedir. Oysa Tarık, Suzan’a yardım etmek için elinden geleni yapmakta ve cezaevi psikoloğunu da bu çabaya katmaktadır. Psikolog ile haftalık görüşme planı yapan Suzan içine düştüğü umutsuzluktan yavaş yavaş sıyrılmaya başlayacaktır. Hayriye ise yaklaşan tahliyesinden ötürü heyecanlıdır. Kurtulma ümidi olmayan ve daha çok acı çekmek istemeyen üç hastasını öldürdüğü ve bunların birinden menfaat sağladığı gerekçesiyle müebbet hapse mahkum olan başhemşire Hayriye, genç bir anne olarak girdiği cezaevini ortayaşlı bir anneanne olarak terketmektedir.

5.BÖLÜM ÖZETİ
GERÇEKLER ORTAYA ÇIKIYOR...

Hayriye dışarıdaki macerasına Pala’nın yerinde çay içerek başlar. Sonra sahile inip yıllardır sadece sesini işittiği dışardaki deli dalgalara yakından bakar.

Bu sırada Aliye ve Nazlı Tahsin cinayeti nedeniyle yanyana hücrelerde çile doldurmaktadırlar. Nazlı’nın sorguya götürülmesini fırsat bilen Gülten Aliye’ye eziyet ederken Handan durumu görür ve Gülten’i uzaklaştırır. Aliye Handan’a Tahsin’le ilgili öyle bir şey söyler ki Handan dehşete kapılır. Handan’ın durumunu farkeden Tarık onu deniz kenarında yürüyüşe götürür ve Nazlı’nın geçmişini anlatır. Handan Nazlı’ya yardım edemediği için üzülür ve duruma el koymak ister ama savcı buna izin vermez. Savcı cinayeti aydınlatmak için eski istihbaratçı Perihan’dan yardım ister.


Bu sırada Anna’nın uyuşturucu krizleri artmış, daha ilk kuryeliği sırasında yakalandığı havaalanındaki aramaya dair kabusları sıklaşmıştır. Ona ne psikolog ne de doktor Tarık yardımcı olabilmektedir.


Koğuştaki boşluğu her geçen gün biraz daha artarak farkedilen Hayriye ise İstanbul’a varmıştır ancak yaşadıklarıyla mektuba yazdıkları bambaşkadır. Hayriye Suzan’a cesaret vermek için dışarıya dair iyi şeyler anlatadursun, çocuklarıyla ilgili aldığı son bir kötü haber Suzan için bardağı taşıran damla olur.

6.BÖLÜM ÖZETİ:

Hayriye Suzan’ın başına gelenlerden habersiz olarak dışarda onun kayınvaldesine gitmiştir. Hayriye’yi üzmek istemeyen kadınlar onun dışarıdan iyi haberler yazmaya çabalayan mektubuna aynı biçimde karşılık verirler. Oysa içeride durum parlak değildir. Savcı Aliye ve Nazlı’nın hücre cezasına son vermiştir ama bu karara neden olan kuşkuyu şimdilik yalnızca Semra ve savcı bilmektedirler. Durumdan habersiz olan Handan Nazlı ve Aliye’ye yardım etmek isterken kendini onların sorunlarına kaptırır.

Bu arada Aylin onu terketme kararını bildiren sevgilisinden aldığı mektupla yıkılır ve depresyona girer. Bu olayın arka perdesini sürpriz bir biçimde yalnızca Handan’a anlatır ve bu da Handan’ın çaresizlik duygusunu arttırır. Handan’ın bu sorunlara dair konuşmak yerine büsbütün içine çekilmesi sonunda Doktor Tarık’ı uzaklaştırır.

Koğuştakiler ise her zamanki gibi kah Nur’un katı disiplini, kah Şebo ile Serpil’in erkeklere dair muhabbeti arasında günlerini geçirirken Aylin’in beklenmedik tepkisi bu gidişi kesintiye uğratır. Öte yandan Filiz en sonunda uyuşturucu akışını yeniden başlatacak bir yol bulmuş ve bu durum en çok Anna’yı sevindirmiştir.

Dışarda ise Nur’un kızı Nurgül ile Aliye’nin kardeşi Özgür arasında beklenmedik bir ilişki gelişmektedir. Ama asıl beklenmedik olan Nazlı’nın en sonunda Aliye’ye söylediği sırdır. Aliye’nin öfkesi, dışardaki deli dalgalarla yarışırcasına cezaevinin duvarlarını inletir. Nazlı bu sırrı ne kadar saklayabilecektir?

7.Bölüm Özeti

Aliye Nazlı’nın hamile olduğunu öğrenince çılgın gibi koğuş kapısını tekmelemeye başlamıştır. Handan’la görüşmeyi başaran Aliye, ona Tahsin’in tecavüzünü hatırlatır ve Nazlı’nın durumunu söyler. Handan Doktor Tarık’la birlikte Nazlı’ya yardım çaresi ararken savcının farklı planları vardır.

Hastaneden dönen Suzan’ın kızıyla ilk kez telefon konuşması yapabilmesi Zehra’nın hikayesinde beklenmedik gelişmelere yol açar. Bu sırada Aylin hücreden çıkarılır ve koğuşa geri gelir. Geçirdiği kürtajların kötü anısıyla hücredeki gecenin travmasını yaşayan Aylin Nur’un baskısına dayanamaz. Otoritesinin sarsılmasına izin vermeyen Nur ise Aylin’i dövdürür. Gülten’in Nazlı’ya gizlice gebelik testi yaptığını öğrenen Handan onu uzaklaştırır. Fakat Gülten’in test sonucunu Nur’a yetiştirip onu kışkırtmasını engelleyemez. Olay duyulduğunda koğuşta ortalık iyice karışır.

8.BÖLÜM ÖZETİ
TARIK HANDAN’A KARŞI OLAN DUYGULARINI AÇIKLAYABİLECEK Mİ?

Handan’a duyduğu yakınlığı bir türlü dile getiremeyen Tarık, sonunda Handan’ı evine davet eder. Acaba Dr.Tarık duygularını Handan’a açabilecek midir? Özgür ve Nurgül’u tam yakınlaşmışken ayrı düşüren ne olacaktır? Görüş günü büyük bir hevesle kocasını bekleyen Zehra’ya görüş sonrası ne gelecektir?


Nazlı Gülten’in ona gizlice gebelik testi yaptığını ve düşük yapsın diye onu tuvalette dövdüğünü açıklar. Aliye öfkesinden deliye döner ve Nazlı’ya haraket eden Nur’un üzerine saldırır. Çıkan kavga üzerine koğuşa gelen Handan teftiş isteyeceğini söyleyerek koğuşu yatıştırır. Ancak Handan’ın işi zordur. Savcı teftişi engellemek için elinden geleni yapmakta ve Handan’ın açığını aramaktadır. Bu arada Tarık Suzan’ın kolundaki ve sırtındaki sigara yanıklarını gerekçe göstererek davasının yeniden görülmesi için uğraşır. Suzan için bir dilekçe yazmak üzere Handan’dan yardım ister.

Tiyatro salonunun onarımı ve burada kadın koğuşlarının bir oyun sergilemesi girişimi de bir yandan sürmektedir. Handan ve Tarık hep olduğu gibi işle ilgili konularda birbirlerine destek olurlar ancak aralarındaki yakınlığı dile getirecek bir ortam bulamazlar. Tarık bu döngüyü kırmaya karar verir ve Handan’ı evine davet eder.

Bir diğer ikili Özgür ve Nurgül de tam yakınlaşmışken ayrı düşerler. Görüş günü Aliye ve Nur’u ziyaret ettikten sonra birlikte Özgür’ün evine giderler ama Nurgül ertesi sabah sessizce kaçıp gider.

Kocasının geleceği umuduyla görüşü hevesle bekleyen Zehra’ya gelen giden olmaz ama görüş sonrası Zehra’nın hiç beklemediği bir şey gelir.

9.BÖLÜM ÖZETİ
FİRAR

Oğlu Hasan’ın hayatta olduğunu öğrenen Zehra, oğluna kavuşabilecek mi?
Beray isimli mahkumun firar planı nasıl sonuçlanacak? Bu olay Handan’ın yönetimle ilgili düşüncelerini nasıl etkileyecek?


Zehra oğlu Hasan’ın resmini görünce onun hayatta olduğunu anlar, karmaşık duygularla aşırı tepkiler verir. Koğuşta kargaşa sürerken Nazlı ranzasından iner, sakince Zehra’nın yanına gider ve ona bir tokat atar. Zehra şaşkınlıktan susar. “İyi işte der” Nazlı, “Bak oğlun yaşıyormuş. Çık burdan, git onu al, sinir etme insanı”. Bu Nazlı’nın Zehra’dan özür dileme biçimidir. Zehra’nın hatırladığı bir isimden yola çıkan polis Semra’nın yardımıyla Hasan’ın izini bulur. Zehra’nın oğluna kavuşabilmesi için hastanede kan testi yapılması ve çocuğun ona ait olduğunun belirlenmesi gerekmektedir. Ancak yan koğuştaki mahkum Beray’ın firar planı nedeniyle hastane yolculuğu beklendiği gibi gelişmez. Yeni gelen gardiyan Cengiz’in görünürdeki sertliği altında yatan ak-kara mantığını hızla çözen Beray, onun bir anlık saflığından yararlanarak kaçma planını hayata geçirecek ve bu olay Handan’ın yönetimle olan daha önceki çelişkilerini hiç beklenmedik bir biçimde etkileyecektir.

10.BÖLÜM ÖZETİ

HANDAN’IN YETKİLERİ KISITLANIYOR

Müfettiş gelmeden eski hesapları kapatmak isteyen savcı, firar olayını gerekçe göstererek Handan’ın yetkilerini kısıtlar, hastaneye gidişleri engeller. Ancak Handan, savcıya rağmen kanama geçiren Nazlı’ya hastane izni verince işler çığrından çıkar...


Zehra’nın oğlu Hasan’a kavuşamadan yaralandığı ve hastanede can çekiştiği haberi koğuşta bomba gibi patlar. Suzan Zehra’ya eziyet ettikleri için koğuştakilere çok öfkelidir. Nur’a bile karşı çıkmayı göze alır. Nur Zehra’nın elini ütü makinesinde yaktığı olayın anısıyla kızının yüzünün birbirine karıştığı kabuslar görmekte ve kendini çok kötü hissetmektedir. Görüşe gelen Nurgül’ün durgunluğu Nur’u büsbütün kaygılandırır. Görüş sonrası fenalaşır. Özgür’ün Nurgül’le ilişkisini açık görüşte öğrenen Aliye ise bu durumu Nur’u büsbütün sinir etmek için kullanır. Bu arada Gülten savcıyı arkasına almış olmanın güveniyle büsbütün saldırgan davranmaktadır. Müfettiş gelmeden eski hesapları kapatma kaygısındaki savcı firar olayını gerekçe göstererek Handan’ın yetkilerini kısıtlamış, hastaneye gidişleri engellemiştir. Durumu sallantıya giren Handan öfkesini Tarık’tan çıkarır. Nazlı’nın çocuğunu düşürmek için ranzadan atlayıp kanama geçirmesi üzerine Handan savcıya rağmen hastane izni verir ve işler çığrından çıkar.